Bir Film Seç

                             Üç farklı zaman iki aynı kişi. Türü romantik olan filmlere hep ön yargılı yaklaşmışımdır ancak bu film serisi beni kendine aşık etmesini başardı çünkü aşktan çok karakterlerin toplumsal olaylara değinmeleri ve tartışma şeklinde ilerleyen güzel bir aşk filmi. Seri Before Sunrise ile başlıyor ikincisi Before Sunset ile devam ediyor ve son olarak Before Midnight ile sonlanıyor. Viyana'da bir tren yolculuğunda bir Alman çiftin tartışması üzerine tanışıyor Celine ile Jessie. Güzel bir günün ardından tekrar buluşmak için sözleşiyorlar filmi ayrıntılarıyla anlatmak isterdim fakat ilk önce izlemenizi isterim :) Şöyle anlatayım birlikte geçen güzel anlar, sohbetler genellikle sanat sohbetleri kadın ve erkek eşitliğine dayalı sohbetler ve şehrin büyüsüyle hiç susmadan konuşmak bu film serisini diğer klişe romantik filmlerinden ayıran da bu sanat,tarih konuşmaları toplumsal olaylara dikkat ...

          Bu film hakkında konuşacak çok şey var sizlere en kısa haliyle anlatmaya çalışacağım. Lübnan ve Fransız ortak yapımı olan bu dram filmi sizlere 12 yaşında bir çocuk olan Zain'in hayat hikayesini anlatıyor. Hikayede geçen olaylar aslında günümüz dünyasında oluşan bir soruna değinmekte "göç sorunu" Bu filmi izledikten sonra kendime büyüttüğüm olayların aslında ne kadar küçük olaylar olduğunun farkına vardırttı. Çünkü bir ülkem var bir yerde yaşıyorum oradan oraya sürüklenmiyorum kendimi ait hissettiğim bir yuvam var ama filmde kendini ait hissetmeyen binlerce çocuk var göçmen çocuklar, çocukluklarını yaşamaları gereken yaşta birer büyük adam ve kadın olmuşlar. Zain filmde böyle diyor "anne ve babamdan şikayetçiyim beni dünyaya getirdikleri için" Çünkü Zain ve diğer göçmen çocuklar savaşların ve fakirliğin getirdiği kötü sonuçlar ile bütün yük üstlerinde şimdi soralım kendimize kim daha zor durumda ? Film bana her zaman empati kurmam gerektiğini öğre...

       1927 ve 1950 aralığı dünyayı kökten bir değişime sürükledi bundan nasibini tabiki de sinema dünyası da aldı. Bisiklet Hırsızları filmi buna güzel bir örnek. İkinci Dünya Savaşı bitiminde dünya ekonomik olarak krize girdi ve insanlar sefaleti ve açlığı gördü bunun üzerine yüzlerce film çekilmiştir ancak Bisiklet Hırsızları ikinci dünya savaşının bitiminin ardından çekilen bir filmdir ve o zamanın İtalyasını anlatır işçi sınıfının nasıl bir durumda olduğunu politik ve sosyal hicivle anlatmaktadır. Film bir baba ve oğlunun ilişkisi üzerinden ilerler ve babanın para kazanabilmesi için bisikletinin olması gerektiğini ve bisikletini çaldırmasıyla gelişen olayları bize anlatır. Film o dönemde aslında Musolini'ne de eleştirisini sunar.  De Sica'nın    bu filmi bize aslında yabancı olmadığımız bir takım gerçekleri sunuyor ve bu yüzden bu film izlenmeyi hak ediyor. Bu film dönemin ümitsizliğini ve tarihi sorgulamamız ve şimdiye eklememiz i...